Hayatım boyunca, galiba pek değişmedim. İşitmezliğimden ve anamın dediği gibi, "tabiatsızlığımdan", çevremdeki insanlarla kolayca iletişim kuramıyorum, hep öz gücümle tırmaşmağa uğraşıyorum. Robinson gibi olmak bir marifet değil, hem mecburiyet, hem faydalı. Ama her işinde daima halkınla bir arada, bir safta olmak, en iyisi.
Ben bir labirent içinde doğmuşum. Hep çıkış yolları arayıp, engellerle karşılaşıp, çok vakit kaybedip yaşamışım.