Archive for the
‘Metin’ Category

ABDEST ve türevleri is. Abdes ve türevleri.

ABDESSĬZLĬK is. Aptessizlik, aptessiz olma durumu. “Abdessĭzlĭk közmen körĭnmegen bĭr kĭrlĭlĭktĭr.” – (Aziz Osman – Din ve Ahlâk / Karad. 9-10). Rom. s. Starea fiziologică şi morală care determină efectuarea unei abluţiuni.

ABDESSĬZ s. ve zf. Aptessiz; aptes almamış veya aptesi bozulmuş olan (olarak). Var. abdestsĭz. “Calangayak cer basmam, abdestsĭz cürmem, / Açılsa Cennet kapısı, sensĭz kĭrmem.” – (Ali Osman Bekmambet – Çınlar / Emel M. 4 – 1938) Abdessĭz cerge basmamak – Aptessiz yere basmamak; dinin emirlerine sıkıca bağlı olmak. Rom. adj. şi adv. Cu abluţiunea […]

ABDESLĬK is.  Apteslik. Var. abdestlĭk. Aptes alma yeri. Bak. ayrıca, şadırvan. Aptes alırken gerekli olan şeylerin her biri (yelek, leğen, ibrik, su, takunya, havlu vb.). Rom. s. 1. Loc destinat pentru abluţiune. Vezi şi şadırvan. 2. Fiecare dintre obiectele necesare pentru abluţiune sau întrebuinţate în cursul abluţiunii.

ABDESLĬ s. Aptesli, aptes almış bulunan. Var. abdestlĭ. Rom. adj. Cu abluţiunea făcută.

ABDESANE is. (Fars. ab-”su”+dest-”el”+hane-”ev”) Ab­desthane, ayak yolu, tuvalet, yüz numara. Var. abdest­hane. Eşanl. kenep, ayak-colı. “Kışnıñ mĭna saga degen wakıtlarında, boran celĭ karnı üpĭrtkende, abdesanege yetĭşalmay, bĭz otırgan üy betke aylana, toñkayıp boşana.” – (Yaşar Memedemin – Kış Masalları).  Rom. s. Closet, latrină.

ABDES is. (Fars. ab-”su”, dest-”el”) Aptes, abdest. Var.  abdest, aptes, ábdes.  Eşanl. taharet. Din. Müslümanların ibadetten ve gerekli görülen bazı hal­lerden önce usulüne göre yaptıkları beden temizliği. “Al abdest te, oku Yasin hem Tebarek, / Muradıñnı Allah’tan ĭstemek kerek.” – (Mehmet H. Vani Yurtsever – Sultaniye Tepreşte).“Bohşacı Selime’ttay cawşılıkka belsendĭ. / Karamadı oñga solga, / […]

ABDALLIK (abdallıq) is. Aptallık, aptal olma durumu. “Bĭr akşam üstĭ ışan / Batırman dep aklından / Kettĭ bal kırslamaga, / Bĭr kuwannı yagmaga. / … Toysın abdallıgına, / Sürü şıktı aldına.” – (İ. Ziyaeddin terc. / T. Arghezi’den – Cezalandırılgan Kırsız). Abdallık etmek – Aptalca davranmak, aptal gibi iş gör­mek. Abdallıkka urmak – Kendini bir […]

ABDALLAŞTIRMAK (abdallaştırmaq) f. Aptallaştır­mak. Rom. v. A-l prosti, a-l tâmpi (pe cineva).

ABDALLAŞMAK (abdallaşmaq) f. Aptallaşmak, aklını kullanamaz olmak. Rom. v. A se prosti, a se tâmpi.