ABDAL

ABDAL1 öz. is. Tar.

  1. Eskiden (16.-17. yüzyılda) İran ve Anadolu’da yaşamış bazı göçebe Türk boylarına verilen ad.
  2. Bir tarikat adı ve bu tarikata mensup derviş.
  • Abdal tekkede, acĭ Mekke’de. – Deyim. Abdal tek­kede, hacı Mekke’de.
  • Abdalnıñ karnı toysa, közĭ colda bolır. – Abda­lın karnı doyunca, gözü yolda olur. (Kimi dervişler gezici va­izlik yaparak geçimlerini cemaatten sağlarlardı. Bu söz vaktiyle onlar hakkında söylenmiş olsa gerek).

Rom. s. İst. 1. În sec. 16-17, numele unor triburi turcice nomade din İran şi Anatolia. 2. O sectă religioasă musulmană; derviş peregrin care ţinea de această sectă.

 

ABDAL2 is. ve s. (Ar. abdal) Aptal. Var. aptal.

  1. Zekâsı gelişmemiş, yarı akıllı.
  2. Akılsızca davranan; beceriksiz.
    “Bo koraznıñ olayı / Ders bolsın sĭzge ballar. / Şaytĭp şatar belâga / Bek kopayşak abdallar.” – (İ. Ziyaeddin – Toy).
  • Abdal abdal – Aptalca.
  • Abdal bolmak – Aptal olmak.
  • Abdalın abdalı – Aptalın aptalı; çok aptal.
  • Abdal yerĭne salmak – Aptal yerine koymak.
  • Abdal toydan, bala oyından bıkmaz. – Aptal düğünden, çocuk oyundan bıkmaz.

Rom. s. şi adj. 1. Cretin, idiot. 2. Prost, nerod, tont, imbecil.