ABAY

ABAY1 is.

  1. Ana, abla veya saygı gösterilen kadın kişiye sesleniş. Bak. aba1.
    “Ay, Şerife abay, sen talaka yasap, başka kızlarnı şakırıp bĭznĭ ne üşĭn şakırmaysıñ ?” – (Mehmet Vani Yurtsever – Talaka).

    “Kız kurtkaga : / – Abay, bĭz de aketiyĭk Kan balasına bĭr şanak bercĭmek şorbası, diydĭ.” – (Ekrem ve Hilmiye Mehmet Ali – Tepegöz).

  1. Ana; abla. (Sesleniş şeklinin kelime gövdesi olarak kulla­nılması). Bak. aba1.
    “Ne mırza bar soyımda, ne aytuwlı bĭr bay. / Babam bĭr çoban, anam ‘Zayde abay’!” – (Bekir S. Çobanzade – Bĭr Izın Berĭñĭz !).

    “Beş semĭz koy kesĭlgen, bĭr de tana. / Ayşe abay etĭm köp dep kuwana.” – (Mehmet H. Vani Yurtsever – Toy şiiri).

Türk Lehç. : Kırım. , Nog. – abay; Kazak. – apay;

Rom. 1. Vocativul cuvântului aba. 2. Forma de vocativ devenită, ca urmare a uzajului frecvent, temă echivalentă cu nominativul aba.

 

ABAY2 is. “Dikkat, uyanıklık, bilinç, basiret” anlamları ile abaylamak, abaylı, abaysız gibi, sadece türemiş sözlerde geçen, günümüzde kendi başına kullanılmayan bir kök ke­lime.

Türk Lehç. : Kazak., Kazan. – abay; Moğ. – ubay, uvaybilinç, anlayış.

Rom. s. Cuvânt însemnând “atenţie, precauţie, conştienţă”, ieşit din uz şi întâlnit doar în structura derivatelor sale, precum abaylamak, abaylı, abaysız.